Jüpiter Füze Krizi Nedir?
Jüpiter Füze Krizi, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1961 yılında ortaya çıkan nükleer silahlanma çatışmasıdır. Bu çatışma, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki gerginliklerin arttığı bir dönemde ortaya çıkmıştır. Krizin ortaya çıkmasından sonra, iki taraf arasındaki siyasi ve askeri gerginliklerin yükselmesine neden olmuştur.
Neden Ortaya Çıktı?
Krizin ortaya çıkmasındaki temel neden, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki nükleer silahlanma yarışının arttığı bir dönemde, ABD’nin Nikaragua’ya kurmaya çalıştığı Jüpiter füzelerinin Sovyetler Birliği tarafından algılanmasıydı. ABD, Nikaragua’daki Jüpiter füzelerini, doğu Avrupa’daki Sovyet füzelerinin etkisini sınırlamak ve Sovyetler Birliği’nin doğu Avrupa’yı tehdit etme potansiyelini azaltmak amacıyla kurmaya çalışmıştı. Bununla birlikte, Sovyetler Birliği bu hareketi, ABD’nin doğu Avrupa’yı tehdit etmek için kurduğu füzeler olarak algıladı.
Kriz Süreci
Kriz, Sovyetler Birliği’nin Jüpiter füzelerini ortadan kaldırmaya çalışmasının ardından başladı. Sovyetler Birliği, ABD’nin füzelerini kaldırmasını ve doğu Avrupa’daki tüm füzelerin kaldırılmasını istedi. Ancak ABD, Jüpiter füzelerinin kaldırılmasını kabul etmeyeceğini ve bu füzelerin Nikaragua’da kalmasını istedi. Bu noktada, iki taraf arasında anlaşmazlık ortaya çıktı ve krizin derinleşmesine neden oldu. Kriz, iki tarafın uzlaşmaya vardığı 1963 yılında sona erdi.
Kriz Sonrası Sonuçlar
Kriz sonrasında, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki siyasi ve askeri gerginliklerin artmasına neden olmuştur. Ayrıca, bu gerginlikler, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki nükleer silahlanma yarışının da arttığı bir döneme yol açmıştır. Son olarak, Jüpiter füze krizi, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki gerilimin arttığı ve iki taraf arasındaki askeri çatışmanın kaçınılmaz olduğu düşünülen bir dönem olarak adlandırılmıştır.